DİKKAT!!! İNGİLİZCE 1. YAZILI DÖNEMİ YAKLAŞIYOR!!!
7. SINIF İNGİLİZCE 1. DÖNEM 1. YAZILI SORULARI HEMEN İNDİR ÇÖZ
DİKKAT!!! İNGİLİZCE YENİ YAZILI DÖNEMİ YAKLAŞIYOR!!!
7th GRADE - UNIT 2 - SPORTS |
|
A |
baked: fırında pişirilmiş |
comfortable: rahat |
different: farklı |
draw: berabere |
excited: heyecanlı |
fried: yağda pişirilmiş |
great: harika |
grilled: ızgarada pişirilmiş |
important: önemli |
late: geç |
really: gerçekten |
same: aynı |
serious: ciddi |
similar: benzer |
so hard: çok sıkı |
so: çok, bu yüzden |
steamed: buharda pişirilmiş |
successful: başarılı |
|
|
B |
achieve: başarmak |
beat: yenmek |
cycle: bisiklet sürmek |
do exercise: egzersiz yapmak |
exercise: egzersiz yapmak |
go jogging: koşuya gitmek |
go on a diet: diyet yapmak |
go running: koşuya gitmek |
hit the ball hard: topa sert vurmak |
hit: vurmak |
I'm kidding: şaka yapıyorum |
know: bilmek |
live: yaşamak |
lose: kaybetmek, yenilmek |
meet friends: arkadaşlarla buluşmak |
play well: iyi oynamak |
practice: çalışmak, antreman yapmak |
ride bike: bisiklet sürmek |
score goal: gol atmak |
score point: puan almak |
stay in bed: yatmak |
to be bad at: ... da kötü olmak |
to be good at: ...da iyi olmak |
to be interested in: ilgi duymak |
train hard: sıkı antreman yapmak |
train: eğitmek, antreman yapmak |
wake up early: erken kalkmak |
win match: maçı kazanmak |
win medals: madalya kazanmak |
|
C |
career: kariyer |
champion: şampiyon |
difficult times: zor zamanlar |
equipment: malzeme |
healthy food: sağlıklı yiyecek |
individual sport: bireysel sporlar |
indoor sports: salon sporları |
injury: sakatlık |
interview: röportaj |
junk food: abur cubur yiyecek |
leg injury: bacak sakatlığı |
match: maç |
medal: madalya |
muscular arms: kaslı kollar |
national team: milli takım |
outdoor sports: dışarıda oynanan sporlar |
people all over the world: tüm dünyadan insanlar |
player: oyuncu |
question: soru |
racket: raket |
serious injury: ciddi sakatlık |
skating: paten |
spectator: seyirci |
steamed vegetables: buharda pişmiş sebze |
strong body: güçlü vücut |
success: başarı |
team: takım |
|
FREQUENCY ADVERBS (SIKLIK ZARFLARI) |
never: asla, hiç |
hardly ever: neredeyse hiç |
rarely/seldom: nadiren |
sometimes: bazen |
often: sık sık |
usually / generally: genellikle |
always: her zaman |
--------------------------------------------------------- |
once: bir kere once a week: haftada bir kez |
twice: iki kere twice a year: yılda iki kez |
three times: üç kere |
by Okan GULTEKIN |
SPORTS ÜNİTE KELİMELERİ 2018-2029
-1-
athletic:atletizm
bowling:bovling
climbing:tırmanma
cycling: bisiklet sürme
diving:dalma
gymnastic:cimnastik
hiking:yürüyüş
horse riding:ata binme
jogging:koşu
rollerblading:paten
rollerskating:paten
rugby:ragbi
sailing:yelkencilik
scuba-diving:tüplü dalış
skateboarding:kaykay
skating:paten
skiing:kayak yapma
snowboarding:karkayağı
soccer:futbol
surfing: sörf yapma
weight lifting:halter,ağırlık kaldırma
windsurfing:rüzgar sörfü
wrestling:güreş
-2-
hate: nefret etmek
can't stand: dayanamamak
crazy about: bayılmak
fond of: bayılmak, sevmek
interested in:ilgi duymak
good at:birşeyde iyi olmak
bad at:birşeyde kötü olmak
enjoy:eğlenmek,hoşlanmak
beat:yenmek
become the first: birinci olmak
become: olmak
call:aramak
carry:taşımak
celebrate: kutlamak
compete: yarışmak
cry:ağlamak
cycle:bisiklet sürmek
defeat:yenmek,mağlup etmek
dive:dalmak
do parkour: parkur koşusu yapmak
draw:beraberlik
eat healthy food: sağlıklı yiyecekler yemek
even:eşitlik
exercise:egzersiz yapmak
feel:hissetmek
fight: kavga etmek, dövüşmek
give:vermek
go jogging: koşu yapmak
go on a diet: diyet yapmak
have a shower: duş almak
have an accident:kaza yapmak
have breakfast:kahvaltı yapmak
have dinner:akşam yemeği yemek
have lunch:öğle yemeği yemek
help:yardım etmek
hit: vurmak
hit:vurmak,çarpmak
hold:tutmak
hurry: acele etmek
improve:geliştirmek
injure:sakatlamak,yaralamak
insure:sigortalamak
keep fit: zinde olmak
kick:vurmak,tekmelemek
know:bilmek
laugh:gülmek
look at:bakmak
lose:kaybetmek, yenilmek
mean:anlamına gelmek,kastetmek
miss:özlemek,kaçırmak,ıskala
need: ihtiyaç duymak
need:ihtiyaç duymak
practice:pratik yapmak
put on: giymek
repeat:tekrar etmek
ride:sürmek
score a point: puan kazanmak
score:gol atmak
sleep:uyumak
smile:gülmek
study:çalışmak, (okul)okumak
suggest:öneride bulunmak
swing: sallanmak
take off: çıkarmak
take:almak
tell: anlatmak
think: düşünmek
throw: atmak
touch: dokunmak
train:eğitmek,antreman yapmak
travel:seyahat etmek
understand:anlamak
wake up:uyanmak
walk:yürümek
want to: istemek
win:kazanmak
would like to: istemek
-3-
ankle: bilek
assistant coach: yardımcı antranör
award:ödül
backboard:(baskatbolda potanın bulunduğu)arka tahta
basket:pota,sepet
bat: beysbol sopası
big waves: büyük dalgalar
boxing ring: boks ringi
competition:yarışma
court: (tenis) kort
cup:kupa
diary:günlük
draw: berabere
dream: rüya
equal scores: eşit skor
equipment:ekipman,teçhizat
football boots:futbol ayakkabısı
gloves:eldiven
goal keeper: kaleci
goal: kale, gol
goggles:(kayak,deniz vs.) gözlük
golden medal:altın madlya
golf clubs:golf sopası
gym:spor salonu,cimnastik
headline:manşet,başlık
healthy:sağlıklı
helmet:kask
hoop: basket potası
iceskates: oaten
individual:bireysel
indoor sports:içeri sporları
injury:sakatlık
journalist:gazeteci
junk food:aburcubur
letter:mektup
losing team: kaybeden takım
manager: yönetici
martial arts: dövüş sanatları
match: maç
medal: madalya
national team: milli takım
necessary things: gerekli şeyler
net:ağ,file
nil: sıfır (skor söylerken)
outdoor:dışarı
pitch/field:saha
player: oyuncu
pool:havuz
prize: ödül
race: yarış
racket:raket
referee:hakem
shoes:ayakkabı
shuttlecock: badminton topu
silver medal:gümüş madalya
skating rink: buzpateni pisti
ski boots:kayak ayakkabısı
skin guard:dizlik
snorkel: şnorkel
spectator:seyirci
sporting event: spor etkinliği
squad:kadro
stadium: stadyum
success: başarı
swimsuit:mayo
talent:yetenek
team: takım
team:takım
tee:golf topunun koyulduğu yer
together:birlikte
training:antreman
trip:gezi
weight:ağırlık
White belt: beyaz kuşak
-4-
all: tüm
bored:sıkılmış
both: her ikisi, ikisi de
close: yakın
correct:doğru
dangerous: tehlikeli
dangerous:tehlikeli
difficult:zor
each: her bir
excited:heyecanlı
important: önemli
many: çok
nerveous:gergin
same:aynı
special: özel
succesful:başarılı
talented:yetenekli
Frequency Adverbs
(Sıklık Zarfları)
never: hiç
hardly ever: neredeyse hiç
rarely:nadiren
seldom: nadiren
sometimes: bazen
often: sıksık
usually:genellikle
generally:genellikle
always:herzaman
once:bir kere
twice:iki kere
times:kere defa
three times:üç kere
four times: dört kere
Time Expressions
(Zaman İfadeleri)
at (saatler)
at the weekends:haftasonları
at noon:öğlen
at night:geceleri
at 7 o'clock: saat 7'de
in (aylar,mevsimler,tarihler)
in the morning(s):sabahları
in the afternoon:öğleden sonra
in the evening:akşamları
in April:Nisan ayında
in 1905: 1905'de
in free time:boş zamanlarda
in spare time: boş zamanlarda
in leisure time:boş zamanlarda
on (günler,ayın günü)
on weekdays:hafta içi
on Sundays: pazar günleri
on the 19th of May: 19 Mayısta
everyday:hergün
every year:her yıl
every Sunday:her pazar
every month:her ay
late:geç
early:erken
***
second:saniye
minute:dakika
hour:saat
day:gün
week:hafta
month:ay
year:yıl
decade:on yıl
century:asır,yüzyıl
***
Firstly: İlk olarak,öncelikle
Secondly: İkincisi
Then:daha sonra
Finally:son olarak
***
after:sonra
before:önce
when: ....dığında, ...dığı zaman
while: iken
so: bu yüzden
but:fakat
because:çünkü
to:için
for:için
***
thing:şey
everything:herşey
something:birşey
nothing:hiçbirşey
anything:hiçbirşey
***
everybody:herkes
somebody:birisi
nobody:hiçkimse
anybody:hiçkimse,
***
everyone:herkes
someone:birisi
no one:hiç kimse
anyone:hiç kimse
nowhere: hiçbir yer
anywhere: hiçbir yer
everywhere: her yer